Bir aydır, yazma konusundaki tembelliğimden kurtulup, TBD(Türkiye Bilişim Derneği)'nin düzenlediği "2013 Bilimkurgu Öykü Yarışması" için kendi öykümü yazmaya çalışıyordum. Tabii hiç kolay olmadı bu.
Oturup kısa bir öykü yazmanın bile bu kadar zor olmasını beklemiyordum açıkçası. Gün içinde, oturup, öykümü yazmaya eriniyordum. Sonra bilim-kurgu türünün en zor dallarından biri olan "zaman yolculuğu"nu seçtiğim için sürekli mantık hatalarını düzeltmem ve kurguyu doğru şekilde oturtmam gerekiyordu. Ve tüm bunlar kolay olmadı...
Geceleri dizi izleme seansımdan sonra ufak ufak yazmaya başladım. Yarış
için son başvuru tarihine 1 gün kala bitirdim sonunda. Ama ortada bir
sorun vardı: Hikaye için 2000 kelime sınırı getirilmişti. Ama hikayeyi
çok yoğun yazmama rağmen 2000 kelimeyi aşmıştım. Fazla kelimeleri atma
uğraşına başladım birden. Zor da olsa hikayemi 1998 kelimeye indirmeyi
başardım ve hikayemi yarışmaya gönderebildim.
Aslında yarışı kazanmak artık benim için bir bonus
ödül olabilir ancak. Çünkü tüm bu hikayeyi -1 ay içinde de olsa- düzgün
bir şekilde, içime sinerek yazmak benim için çok daha değerliydi. Hem o
kadar da tembel değilmişim, ha?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder