29 Temmuz 2015 Çarşamba

İlk Kitabımı Yazdım!!!


  Uzun süredir blogda bir şey paylaşmıyordum. Daha doğrusu, paylaşamıyordum. Çünkü, başlıktan da anlayacağınız üzere, ilk kitabımı yazmakla meşguldüm.
  Tudem'in düzenlediği bu "roman yazma" yarışmasına katılmayı uzun süredir düşünüyordum, ama bu seneye nasip oldu artık.
  Kitap yazmak gerçekten çok zor bir işmiş. Bu süreçte bunu anladım. Yarışmanın tarihini unuttuğum için oldukça acele etmem gerekti Bir de Ramazan'a denk gelince, aç karna ve uykusuz yazmak zorunda kaldım kitabın çoğunu.

  Öncelikle, kitabı baştan sona bölüm bölüm özetleyen bir plan yazıp hazırladım. Kitaptaki olayların çoğunu bir yıldır aklımda şekillendirdiğim için bu iş, iki günümü aldı. Planda birkaç ufak değişiklik yapsam da, kitap bittiğinde planımı baştan sona uygulayabilmiştim.
  Yarışmaya son başvuru tarihine 40 gün kaldığı için tüm kitabı 35 günde bitirip kargoyla göndermek zorunda kaldım. Öncelikle 20 gün boyunca A4 kağıtlarına ellerimle romanı  yazmaya başladım. Bu arada sonradan kitaba ekleyeceğim şeyleri de not alıyordum. Bu sürecin tamamı Ramazan ayında ve ben oruçluyken gerçekleşti. Bu yüzden, her ne kadar yazarken mutlu  da olsam, fiziksel ve ruhsal olarak oldukça yoruldum.

  22 bölümden oluşan kitabımı yazdıktan sonra, sıra bu yazıları bilgisayarda klavyeyle yazmaya gelmişti.

Klavyeyle yazarken ben:)
  Beklediğimden daha zor bir süreç oldu bu da. Bilgisayarda bu kadar yazı yazmaya alışkın olmadığım için oldukça zorlandım. İlk günler sırtım tutulmaya ve yazdığım sırada parmaklarıma kramp girmeye başladı. Ama hiçbir gün ara vermeden yazmalıydım. Çünkü yarışmaya son başvuru tarihi yaklaşıyordu. Yazarken genelde arka fonda Amelie filminin soundtrackini kullandım. Bir süre sonra sıkılınca başka filmlerin (Harry Potter gibi) soundtraclerini de denedim ama çoğunluk Amelie'nin efsane müzikleriyle geçti.

  Düzenli bir iş yapmaya alışkın olmayan ben, hiç aksatmadan kitabımı yazmaya devam ettim. El yazımı bilgisayara geçirirken aynı zamanda yazım hatalarımı düzeltiyor, eklemeler ve çıkartmalar yapıyordum. Ayrıca sadece dikkatli okuyucuların çözebileceği küçük kelime oyunları ve şifreler yerleştiriyordum kitabıma. 13. günün sonunda günlerce sabahlamam gerekse de bilgisayar yazmayı bitirmiştim. Son 2 günüm kalmıştı. O son 2 günde de son bölümü yazıp kitabı son bir defa üstün körü okuyup birkaç yerini daha düzeltebilmiştim. Kitap bittikten sonraki gün hemen word dosyamı CD'ye kaydedip yedi çıktısını almış ve birini kendime ayırıp diğer altı tanesini yarışma için kargoya vermiştim. Tabii kargo paketine yarışma için istenen birkaç belgeyi de eklemiştim.
Çıktılardan biri :)
   Gerçekten benim için çok zorlayıcı bir süreç oldu bu kitap işi. Ayrıntılı, kurgusu iyi ve mantık hatası olmayan bir kitap yazmak zaten zor bir iş. Bir de ben bunu 35 günde yapmaya çalıştım. 31.000 kelimelik bir kitap yazdım ve bu sırada da sosyal hayatımı bir arada götürmeye çalıştım. Ayrıca kitap öylece yazılmıyor. Yazdığım süre kadar da düşünüp araştırmalar yapmam gerekti. Ama sonunda, yazdığım kitabın çıktısını elime aldığımda tüm bunlara değdiğini düşünüyordum. Yarışmayı kazanabilir miyim bilmiyorum. Ama zaten yarışma benim için bahaneydi. Çünkü kitap yazmak benim en büyük hayallerimden biriydi ve artık bir kitap yazmıştım. Kendimi bir yazar gibi hissediyordum.
Kafamın içindeki yazar halim:)
   Yarışmayı kazanamasam bile, ileride bu kitabımı bastırmak ve yeni kitaplar yazmak için elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Çünkü tüm zorluklarına rağmen kitap yazmak benim için çok farklı ve eğlenceli bir yolculuk oldu. Bu yolculuğu sürdürmek ve daha iyi yerlere getirmek için elimden geleni yapacağım:)
                                               
EDİT: Yarışmayı kazanamadım.

LinkWithin