30 Mart 2014 Pazar

MAXIMUM RIDE SERİSİ


PUAN: 7.5/10

SERİNİN KONUSU
           -Kapaktan alıntıdır.-
 Hiç sona ermesini istemeyeceğiniz gerilimli bir yolculuk için kemerlerinizi bağlayın! California’nın Ölüm Vadisi’nden, New York’un metro tünellerine uzanan, adrenalin, gizem ve gerilim dolu bir maceraya atılacaksınız! Bu macerada sadık arkadaşlarınız Max, Fang, Iggy, Nudge, Gaz Adam ve Angel olacak. Yüzde doksan sekiz oranında insan, yüzde iki oranında kuş özellikleri taşımak dışında oldukça normal olan bu altı çocuk, bir laboratuarda yetiştiler, fareler gibi kafeslere kapatıldılar, ancak şimdi özgürler.
 Artık kurda benzeyen ve uçan çocukları avlamaktan özel bir zevk alan uğursuz Siliciler’in başlıca hedefleri haline geldiler.

NEREDEN ESTİ?
Aslında tamamen tesadüf oldu. Sahafta gezerken, indirimli 2. el kitapların olduğu bir tezgaha göz atayım dedim. Parlak metalik mavi kabartmalı bir kitap gözüme çarptı hemen. Kitabın ismi "Maximum Ride: Melek Deneyi"ydi. Maximum Ride isimli bir serinin ilk kitabı olduğunu ve kitabın konusunu okuyunca hemen kitabı almak istedim. Aslında sırf kapağı için de alınırdı ama neyse... Kitabı bir çırpıda okudum ve çok beğendim. Birkaç ay sonra Kabalcı Kitapevi'nde serinin diğer 3 kitabının da indirimde olduğunu görünce onları da aldım ve Maximum Ride serisinin Türkiye'de basılmış tüm kitaplarını böylece okumuş oldum.

5 YORUM
1-Öncelikle şunu söyleyeyim: Maximum Ride serisi hala devam eden bir seri; ama sanırım Türkiye'de pek satmayınca İnklap yayınevi 4. kitapta bırakmış seriyi. İleride, serinin devamını Türkçe çevirisiyle okuyabilir miyiz, bilemem, ama bu 4 kitabı okumak bile yeterince eğlenceliydi bence. İşte 8 kitaplık orijinal seri de şöyle:

Narnia'ya Giriş-2

 "Narnia'ya Giriş" yazı dizimizin 2. bölümüyle sizlerleyim. İlk bölüme BURADAN ulaşabilirsiniz. Bu bölümde Narnia Günlükleri ile ilgili, daha çok yakın tarihlerde geçen olaylar hakkında yazmayı düşünüyorum.
  İşte başlıyoruz...




 Yukarıda gördüğünüz resimler, aslında ilk Narnia Günlükleri uyarlaması olan, 1967 yapımı "Aslan, Cadı ve Dolap" TV dizisine ait kareler. Bu dizi 30 dakikalık 10 bölümden oluşmaktadır.

26 Mart 2014 Çarşamba

Hiç Kimse Sıradan Değildir

PUAN: 7/10

KİTABIN KONUSU

             -Kitap kapağından alıntıdır.-
 “19 yaşındayım, taksi şoförüyüm. Sadece bu işe yarıyorum, bir de arkadaşlarımla kâğıt oynamaya. Başka hiçbir uğraşım, isteğim, hedefim yok. Bir ev arkadaşım var, adı Kapıcı. Kendisi aynı zamanda köpeğim olur ve karşılıklı kahve içmekten büyük keyif alırız. Kısacası sıradanlığın mihenk taşıyım ve bundan şikâyetçi değilim. Ama bir gün posta kutumda bulduğum iskambil kartının, çerçevedeki bu resmi değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? “Hiç” oluşum, kimliği belirsiz birini rahatsız etmişe benziyor ve belli ki benimle oyun oynamak istiyor. Neden sorusunun cevabı aslında çok basit: Umursamak için.
  Peki o halde, oyuna hazırım!”


NEREDEN ESTİ?
 İnternette gezinirken, "Kitap Hırsızı" diye bir kitaba rastladım ve çok olumlu eleştiriler alan bir kitap olduğunu öğrendim. Birkaç yorumda yazarın "Hiç Kimse Sıradan Değildir" kitabının da çok başarılı olduğunu okudum. Yaklaşık 1 ay sonra D&R'da Martı yayınlarının indirime girdiğini gördüm. Yazarın, bahsettiğim bu 2 kitabı da vardı raflarda. Tanesi 10 liradan olunca, 2 kitabı da aldım hemen :)

          5 YORUM
1-Önce kitabın isminden bahsetmek istiyorum. Yazarla ilgili bu kadar olumlu yorumlar okumamış olsaydım, "Hiç Kimse Sıradan Değildir" gibi ucuz Amerikan yapımı klişe filmlerden fırlamış bu cümleye gülüp geçerdim, kitap 5 lira olsa bile almazdım (büyük ihtimalle). Halbuki kitabın orijinal ismi olan "I am The Messenger" hem kitapla daha uyumlu hem de Türkçe'ye mesela "Elçi" olarak çevrilebilirdi ve en azından kulağa daha az klişe gelirdi.

25 Mart 2014 Salı

Narnia'ya Giriş-1


  "Narnia Günlükleri" hep merak ettiğim bir seri olmuştu ve tüm kitaplarını almadan okumamaya karar vermiştim. Zaman içinde; sahaftan, gittigidiyor ve idefix gibi sitelerden kitapları parça parça alıp, seriyi tamamladım sonunda. Hatta ilk kitabını okuyup, incelemesini bile yazdım (İşte BURADA! :).

İlk kitabı okuduktan sonra seriyle ilgili yaptığım önceki araştırmalarımı bir araya toplayıp blogda paylaşayım dedim. Hem seriyi okumayanlar hem de okuduğu halde gözden kaçırdığı noktalar olanlar için faydalı bir yazı olacağına inanıyorum. İşte başlıyoruz:


24 Mart 2014 Pazartesi

En İyi 100 Giriş Cümlesi



   "Çavdar Tarlasındaki Çocuklar" kitabına başlamadan önce yazar ve kitapları hakkındaki özeti okuyordum. Bu kitabın giriş cümlesinin edebiyattaki en iyi giriş cümlelerinden biri olduğuyla ilgili bir bilgi verilmişti bu özette. "En İyi Giriş Cümlesi" kriteri bana çok orijinal ve eğlenceli gelmişti o zaman. Ben de artık okuduğum her kitabın özellikle ilk cümlesine dikkat etmeye başladım.

  Biraz önce internette gezinirken stylist.co.uk sitesinin kendilerine göre “en iyi ve en ikonik” giriş cümleleriyle başlayan eserleri seçtiği listeyi buldum. sabitfikir.com sitesi bu listeyi Türkçeleştirmiş ve okurlarının yardımıyla ilk cümleleri eklemiş. Hala birkaç eksik var; ama ben de bulabildiklerimi eklemeye çalışacağım.

22 Mart 2014 Cumartesi

BÜYÜCÜNÜN YEĞENİ


PUAN: 8/10

KİTABIN KONUSU
 Bir cadının pusuda beklediği… Ormanlarında konuşan hayvanların gezindiği… Yeni bir dünya doğmaküzere: NARNİA
 Polly ve Digory, bambaşka dünyaları keşfetmek amacıyla bir yolculuğa çıkarlar ama bu merak onları tehlikeli bir maceraya çeker. Aslan'ın şarkısıya var olan dünyanın kuruluşuna tanıklık eden iki arkadaş, peşlerinde getirdikleri kötülükle başa çıkmak zorundadır.

NEREDEN ESTİ?
 Aslında Narnia Günlükleri serisiyle tanışma hikayemden bağımsız bir hikayesi var bu kitapla tanışmamın. Çünkü bu kitabı ilk gördüğümde, Narnia Günlükleri serisine ait olduğunu bile bilmiyordum. O zamanlar orta okulun ortalarındaydım. "Köpük" diye bir dergi alıp, verdiği posterlerden poster koleksiyonu yapıyordum(poster koleksiyonumu hala saklıyorum bu arada). İşte bu derginin kitap tanıtımına ayırdığı sayfalardan birinde "Büyücünün Yeğeni" kitabına ait kısa bir yazı okumuştum ve kitaptan çok etkilenmiştim. Yaklaşık 10 yıl geçti bu olayın üzerinden ve ben internetten 2. el olarak alıp, topladığım Narnia serisinin bu kitabını sonunda okuyabildim.
  Bu arada, dergideki o kitap tanıtımının olduğu sayfayı hala saklıyorum. Merak eden varsa, işte şöyle bir şey:

  

20 Mart 2014 Perşembe

UÇABİLEN KIZ

PUAN: 5/10

KİTABIN KONUSU

                     -Alıntıdır-   
  Piper McCloud uçabiliyor. Bir kuş gibi.
  Ve bu yetenek doğuştan. Problem şu ki, Lowland halkı, Piper’dan korkuyor. Bu yüzden olağanüstü yeteneklere sahip çocukların eğitim gördüğü bir okula gitmek üzere ailesini ve yaşadığı yeri terk etmesi gerekiyor.
  Okulda süper yeteneği olan birçok özel çocuk var fakat Piper hepsinden de özel.
  Uçabilen Kız farklı olmak, dostluk ve cesaret üzerine unutulmaz bir hikaye…

NEREDEN ESTİ?
Kapak resmi çizim  şeklinde olan kitaplara karşı bir zaafım oldu hep. Bu kitabın da kapak resmini beğenmiştim; bir de internetten kitap hakkında birkaç olumlu yorum okumuştum. Kütüphanede rastlayınca, alıp okumaya karar verdim.

5 YORUM
1-Kapak resmini beğendiğimi söylemiştim. Ama kitabın ilk birkaç bölümünü okuyunca, kapak resminin, kitabın sonuyla ilgili büyük spoiler içerdiğini hemen farkettim. Böylece, yazarın okuyucuyu şaşırtma planları daha ilk bölümlerden suya düşmüş oldu bence. Uzun lafın kısası: Kapak resmi, olmamış.

2-Kitabın başlarında, diyaloglar, bir çocuğa göre bile fazla mantıksızdı ve gerçekçilikle alakası yoktu. Kitabın ortalarında bu sorun çözüldüğü için sevinmeye başlamıştım ki; son bölümlerde yine aynı mantıksız ve gerçekçilik dışı konuşmalar beni kitaptan iyice soğuttu.

12 Mart 2014 Çarşamba

Kürk Mantolu Madonna'yı Yarıda Bırakmak


  Kürk Mantolu Madonna'yı okuyanlar ya da okuyacak olanlar için hemen söyleyeyim: Başlık sizi yanıltmasın; bu bir karalama yazısı olmayacak :)
 

  Ön açıklamamızı yaptığımıza göre hemen konuya geçeyim: Kürk Mantolu Madonna kitabını sürekli duyup, bir yerlerde görüyordum. Ama ratgele baktığım birkaç yorumda "basit ve klişe bir aşk hikayesi" gibi değerlendirmeler görünce, gereksiz yere şişirilmiş bir kitap olduğu kanısına vardım. Yine de kitabı bir yerde bulursam okurum düşüncesiyle, fazla üzerinde durmadım. İşte, durum böyleyken, geçenlerde kütüphanede bu kitaba rastladım ve alıp bir okuyayım dedim(ne de olsa 160 sayfacık bir şey).
 

  Böyle umursamaz bir tavırla kitaba başladım işte. Ama daha ilk 5 sayfada bile kitap beni oldukça etkiledi. Kitap o kadar yoğun ve kaliteliydi ki; kitabı daha yavaş ve bazı paragrafları tekrar tekrar okumaya başladım.

LinkWithin