Fevkalade(?) Kitaplıklarım

  Neden yazıya bana ait olmayan bu resimle başladım, ben de bilmiyorum. Büyük ihtimalle "kitaplık" deyince, akla böyle bir tablo geleceğini düşündüğümdendir. Fena kitaplık değil aslında yukarıdaki resimdeki kitaplık. Ama gel gelelim, bu kitaplığın benim kitaplıklarımla hiçbir alakası yok.

  Öncelikle şunu belirteyim: Benim "kitaplık" tanımım şudur: 1'den fazla kitabın bulunduğu herhangi bir yere kitaplık denir. Durum böyle olunca, büyük bir kitaplığı olmayan evimde, 1'den fazla "kitaplığım"ın olması da kaçınılmaz oluyor. Evin farklı odalarının farklı bölmelerinde bulunan bu "marjinal" kitaplıklarımı resimleyip paylaşmak istedim ben de. Tüm bu kitaplıklarım, odaların kuytu köşelerinde kendiliğinden oluştuklarından, fotoğraflarını bile çekmek zor oldu gerçekten :)

  Kitaplarımın çoğunluğunun bulunduğu, odamdan başlayalım: Tüm evdeki, "kitaplık" sayılabilecek tek nesne olan bilgisayar masasını ele alalım mesela:

  Normal bir bilgisayar masası ve üstünde de küçükçe bir "kitaplık" var diyebiliriz. Şimdi üst kısmı, kapakları da açarak, daha ayrıntılı görelim:

  Evet, tüm rafları maksimum kapasiteye ulaşana kadar doldurmaya çalıştım. Hatta sağ üst köşedeki rafın bir altındaki raftaki birkaç kitabı çekerseniz, arkada saklanmış Dünya klasiklerini de görebilirsiniz. Şöyle ki:

 Şimdi, büyük ihtimalle çoğu insanın gözünden kaçmış olacak bir başka yere dikkat çekmek istiyorum: Bilgisayar masasının alt kısmına. İlk resimde masanın altına dikkat ederseniz, sandalyenin arkasındaki birkaç kitabı görebilirsiniz. İşte sandalyeyi çektiğimde, masanın altında şöyle bir görüntü çıkıyor karşıma:

  Öndeki kitapları aşağı indirince, tüm kitaplar daha net gözükecektir:

  Çok etkileyici; değil mi! Odadan çıkmadan önce elbise dolabımı da göstermek istiyorum:

"Narnia'ya yolcu kalmasın! :)"

  Alt bölmedeki kitaplığımı farketmişsinizdir sanırım. Poşetinden bile çıkarmadığım ya da hala naylon kargo paketinin içinde duran epeyce kitabım var bu kitaplıkta. Buradaki tüm kitapları gösteremedim ama daha yakından gösterek olursam:

Bu resmi, yere uzanarak çekmek zorunda kaldım :) 

  Dolabın üstündeki diğer bir kitaplığımı fark etmemişsinizdir tabii ki. Çünkü dolabın üst bölmesi aynen şöyle görünüyor:

 Ama üst bölmedeki elbiseleri biraz kenara çekersem siz de gizli kitaplığı görebileceksiniz:

  Ben buna "Taht Oyunları Kitaplığı" diyorum. Çünkü "Buz ve Ateşin Şarkısı" serisinin yayınlanmış tüm kitapları dolabımın bu bölmesinde. Kitapların 4'ü görünüyor tabii yukarıda; ama öndeki bu kitapları çekince diğer kitapları da görebilirsiniz:

  Tamam, şimdi odadan çıkıp, salona geçebiliriz:

  Salonda şu üstteki 3 çekmece kitaplarla doluydu aslında; ama son bir düzenlemeyle çoğunu diğer kitaplıklara transfer ettim:) Orta çekmecede hala birkaç kitap var ama:

  Son olarak, oturma odasına geçecek olursak: Aslında oturma odasında kitap konacak pek yer yok. Hem kitapları koysam da, küçük çocuklar hemen bulup, kitapları parçalama girişiminde bulunabiliyorlar. Ama bazen aceleyle, kitapları, annemin süslü vitrininin üstüne koyabiliyorum. Bu vitrinin boyu da oldukça yüksek olduğundan, buraya koyduğum kitapları çoğu zaman unutup, tozlanmaya bırakmış oluyorum:

Yukarıdaki resmi çekecek yüksekliğe çıkabilmek için 1.80 boyuma ek olarak parmak uçlarımda fotoğrafı çekmek zorunda kaldım. Vitrinin yüksekliğini siz tahmin edin artık:) Aşağıdaki resmi çekebilmek için ise, bir sandalyeye çıkmak zorunda kaldım:

Vitrinin üstten görünüşü

  Bazen bu vitrinin üstünde 4-5 kitap bile unutmuşluğum olmuştur. Ama en az 2 kitabım mutlaka bu vitrinin üstünde olur. Bu yüzden burayı da "kitaplık" olarak sayabiliriz. Ayrıca dikkat ettiyseniz "Kralların Çarpışması" kitabının altındaki cüzdanımı da görmüşsünüzdür. Bu alanı kişisel ihtiyaçlarım için de kullanıyorum yani:)

  Eveeet. Tüm kitaplıklarım bunlardı. "Kitaplık bahane, kitap okumak şahane!" şeklinde uydurma bir çıkarımımla yazıyı sonlandırıyorum. Herkese iyi okumalar...