13 Eylül 2013 Cuma

BABİL'DE ÖLÜM İSTANBUL'DA AŞK

PUAN: 9/10

KİTABIN KONUSU
Tamam, kitabın konusunu yazıyorum ama bazı yerleri benim de tam olarak anladığım söylenemez. O yüzden, anladığım kadarıyla özetleyeyim: Kağıt yapımında kullanılan bir "çilek"imiz var. Ve bu çileğin yapıldığı kağıt, üzerine yazılanlar ile büyük bir aşka aracılık yapıyor. Fakat daha sonra bu kağıt, üzerine büyük aşkını işleyen Leyla'sından ayrı düşüyor ve macera bundan sonra başlıyor. Çilek arkadaşımız, kendini Mecnun görüp, Leyla'sını aramaya koyuluyor. Fakat insanların onun yerini değiştirip başka yerlere taşıması, bu işi oldukça zorlu kılıyor. Çileğin, parçası olduğu kitap büyük bir sırrı da barındırınca işler iyice zorlaşıyor. Böylece, çilek için, elden ele dolaşmasıyla birlikte asırlara yayılan bir "aşk" arayışı da başlamış oluyor.(Evet, en azından benim kitaptan anladığım buydu, hatam varsa affola :))

NEREDEN ESTİ?
Kitap fuarı başlamıştı ve üst kattaki komşumuzun kızı Yasemin Abla ile bu fuar hakkında konuşuyorduk. O da bana bu kitabı mutlaka almamı söyledi. E, bende aldım.

5 YORUM
1-Kitabın, asırlara yayılan bir öyküsü var ve bu öykü bence çok harika bir şekilde kurgulanmış. Kitap yarı tarihsel bir kurguya sahip gerçi. Anlatılan olayların çoğu, tarihte yaşanmış olaylar. Ama yazar bu olayları kendi kurgusuna öyle bir dahil etmiş ki, ortaya harika bir kitap çıkmış.

2-Tüm hikayenin,bir aşka tanıklık etmiş küçük bir kağıdın parçası olan bir çilek tarafından anlatılması oldukça orijinal bir fikir gibi geldi bana. Gerçi, aynı kağıdın yapımında hurma falan da kullanılmıştı ama... Belki bir sonraki kitapta da olaylar hurmanın bakış açısıyla anlatılır, ne dersiniz? :)

3-Kitapta o kadar çok olay yoğun ve akıcı şekilde yazılmış ki, her bölümden ayrı bir kitap çıkarılabilir, o derece yani. Bu sayede sıkılma ihtimali neredeyse sıfıra indirilmiş. Tabii kitabı okumada zorluk çekmezseniz.(O konuyu da birazdan okursunuz)

4-Kitap, diğer kitaplar gibi bölümlerden oluşuyor. Ve neredeyse her bölümün başında, o bölümün sonunda gerçekleşen olay önce anlatılıp, sonra olay başından itibaren anlatılmaya başlıyor. Başlarda güzel bir teknik diye düşündüm. Ama okuması zor bir kitap olduğundan ve üstüne bir de olayları sondan başlayarak anlatmanın insanın kafasını biraz karıştırmasından ötürü, kitabın sonlarına doğru, bu teknik biraz canımı sıkmaya başladı. Tabii herkes için aynı durum söz konusu olacak değil.

5-Kitabı okumak biraz zor demiştim. Eski dildeki isimlerin okunmasındaki zorluk ve metrekareye düşen kelimenin oldukça fazla olması da bu durumu daha beter hale getiriyor bazen. İşte böyle anlarda, kitaptaki "olağanüstü" illüstrasyonlar beni çocuk gibi sevindirip, az da olsa rahatlatmıştı. Ayrıca, bu illüstrasyonlar kitaba otantik bir hava da katmış. Birkaç örneğini paylaşınca daha iyi anlayacaksınız beni. Buyrun, onlardan bazıları:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin