5 Eylül 2013 Perşembe

TİTAN'IN LANETİ


PUAN: 7/10

KİTABIN KONUSU
              (Kitabın kapağından alıntıdır.)
  Yunan tanrılarının ve melezlerin dünyası çok büyük bir savaşa hazırlanıyor. Bu savaş her şeyi yakıp yıkacak, geri dönülmesi olanaksız sonuçlar doğuracak bir savaş olabilir! Percy'nin şimdi kendisi gibi güçlü dostlarına ihtiyacı var, yeni tanıştığı gizemli melez kardeşler ona destek mi olacaklar köstek mi?
  Titanların efendisi Kronos en büyük tuzağını kurdu, tanrıları ve melezleri bekliyor! Serinin bu üçüncü kitabında Percy bugüne kadarki en korkunç gerçekle yüzleşiyor: Titanın Laneti. Bu lanete sadece çok güçlüler karşı koyabilirler, peki Percy bunu başarabilecek mi?

NEREDEN ESTİ?
 
 Lisedeyken yurttan oda arkadaşım "Şimşek Hırsızı" isminde bir filme gittiğini ve çok eğlendiğini söyledi; karakterlerin konuşmaları falan çok eğlenceliymiş. Ben de o aralar sinemaya gidemeyeceğim için biraz kıskandım. Ama sonra "Şimşek Hırsızı" gibi orijinal bir fikrin sinema sektöründen çıkması ihtimalinin düşük olduğunu düşünüp google'a girdim. Düşündüğümde haklı çıkmıştım; Şimşek Hırsızı Rick Riordan isimli yazarın 5 kitaplık Percy Jackson ve Olimposlular serisinin ilk kitabıymış. Hemen gidip arkadaşıma gösterdim tabii. Uyarlama filmlerin kitapla aynı kaliteyi yakalama ihtimalinin 1000'de bir ihtimal olduğunu o da bildiğinden hemen "Keşke önce kitabını okusaydım!" diyerekten sızlanmaya başladı. Tabi benim kıskançlığımın yerini bir rahatlama, üstünlük duygusu aldı. Çünkü ben filmin getirdiği herhangi bir eksi ve spoiler olmadan, güzel bir seri olduğundan emin olarak tüm seriyi alıp okuyacaktım. Ama gelgelelim elde fazla para olmayınca tüm seriyi ancak 3 yıl sonra kitap fuarındaki adamlara zorla indirim yaptırarak alabildim. Seriyi tamamlamak geç ve güç olsa da kitaplıkta seriyi her gördüğümde bu anım aklıma gelir ve gereksiz bir kibir kaplar içimi. Bu arada seri hala devam ediyor. Diğer kitaplar da bir 3 sene sonraya elime geçer artık :) 

5 YORUM
1-Serinin bu kitabında birçok soruya cevap verilip, serinin bütününe ilişkin sorunlar ortaya konmuş ve serinin gidişatı hakkında okuyucuyu iyice heyecanlandırmış.

2-Canavarlar Denizi'ndeki, kitabı uzatmaya yönelik gereksiz canavarlar ortaya atma ve tekrara düşme bu kitapta pek görünmüyor. Dövüşülen her canavarın, yaşanan tüm olayların ve karşılaşılan her karakterin olayın bütünüyle ilgisi var. Bu da, kitaba bir yoğunluk katmış ve okurken bazı yerlerde uyuklamamızı engellemiş çok şükür :) 

3-Bu kitapta en beğendiğim noktalardan biri de karakterlerin olaylar boyunca ölüme çok yakın olmaları. Tamam, yine bazı yerlerde melezler ebeveynlerinin eteklerine yapışıp, yardım istiyorlar; ama genelde olayların mantıklı gelişmesi ve beklenmedik noktalara bağlanması kitabı okumayı daha heyecanlı ve eğlenceli bir hale getirmiş.

4-Her ne kadar kitabın sonunda ters köşe yaparak okuru şaşırtsalar da, şu "kehanet" meselesi beni pek sarmıyor. Kitap boyunca ister istemez kehanetin ne şekilde gerçekleşeceğini beklemek, dikkatimi dağıtmıyor değil. Ayrıca, şu "tüm olayları rüyasında görme" meselesi de biraz mantıksız ve zorlama gibi geldi bana. Çocuk, rüyasında, bildiğin canlı yayına bağlanıyor sanki :)

5-Kitap boyunca çok bariz ipuçlarını görüp, kendimce tahminler yürütmeye çalıştım. Ama kitap öyle şaşırtıcı bir sonla bitti ki, tüm tahminlerim çöpe gitti. Kitap bittiğinde, bundan sonra ne olabileceğine dair hiçbir fikrim yoktu artık. Bu da, cidden harika bir histi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin