MAXIMUM RIDE SERİSİ

PUAN: 7.5/10

SERİNİN KONUSU
           -Kapaktan alıntıdır.-
 Hiç sona ermesini istemeyeceğiniz gerilimli bir yolculuk için kemerlerinizi bağlayın! California’nın Ölüm Vadisi’nden, New York’un metro tünellerine uzanan, adrenalin, gizem ve gerilim dolu bir maceraya atılacaksınız! Bu macerada sadık arkadaşlarınız Max, Fang, Iggy, Nudge, Gaz Adam ve Angel olacak. Yüzde doksan sekiz oranında insan, yüzde iki oranında kuş özellikleri taşımak dışında oldukça normal olan bu altı çocuk, bir laboratuarda yetiştiler, fareler gibi kafeslere kapatıldılar, ancak şimdi özgürler.
 Artık kurda benzeyen ve uçan çocukları avlamaktan özel bir zevk alan uğursuz Siliciler’in başlıca hedefleri haline geldiler.

NEREDEN ESTİ?
Aslında tamamen tesadüf oldu. Sahafta gezerken, indirimli 2. el kitapların olduğu bir tezgaha göz atayım dedim. Parlak metalik mavi kabartmalı bir kitap gözüme çarptı hemen. Kitabın ismi "Maximum Ride: Melek Deneyi"ydi. Maximum Ride isimli bir serinin ilk kitabı olduğunu ve kitabın konusunu okuyunca hemen kitabı almak istedim. Aslında sırf kapağı için de alınırdı ama neyse... Kitabı bir çırpıda okudum ve çok beğendim. Birkaç ay sonra Kabalcı Kitapevi'nde serinin diğer 3 kitabının da indirimde olduğunu görünce onları da aldım ve Maximum Ride serisinin Türkiye'de basılmış tüm kitaplarını böylece okumuş oldum.

5 YORUM
1-Öncelikle şunu söyleyeyim: Maximum Ride serisi hala devam eden bir seri; ama sanırım Türkiye'de pek satmayınca İnklap yayınevi 4. kitapta bırakmış seriyi. İleride, serinin devamını Türkçe çevirisiyle okuyabilir miyiz, bilemem, ama bu 4 kitabı okumak bile yeterince eğlenceliydi bence. İşte 8 kitaplık orijinal seri de şöyle:

2-Yazarımız James Patterson'dan bahsedeyim biraz: Bu seriye başlayana kadar yazarla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Meğersem yazarımız son 10 yılın en çok satan yazarıymış. Kendisi polisiye romanlarıyla, özellikle "Alex Cross" serisiyle biliniyor daha çok. Ama daha sonra genç-yetişkin tarzında da yazmaya karar vermiş ve bu konuda da başarılı olmuş gerçekten.Wikipedia'da yazdığına göre Maximum Ride serisindeki romanların hepsi New York Times Best Seller Listesinde birinci olmuşlar mesela. Maximum Ride serisi dışında Witch and Wizard(Cadı veSihirbaz ) serisi de Türkçeye çevrilmeye başlanmışttı ama ilk kitaptan sonrası gelmedi sanırım. Herhalde yazarın kitaplarının tanıtımı tam yapılamıyor ya da tamamen başka nedenlerden ötürü ülkemizde gerekli ilgiyi göremiyor. Hiç ilgi görmese de yazarın kitaplarını yine de okurdum bu saatten sonra gerçi; ama maalesef bu arz-talep ilişkisinden ötürü kitapların Türkçeye çevrilip basılması imkansızlaşıyor ve ne kadar istersem isteyeyim, sadece benim elimde olan bir şey olmaktan çıkıyor bu konu. Bu arada tüm bu 8 romanla birlikte, seriye ait ayrı bir manga serisi de var. İşte o mangalardan ilk 4'ünün kapak resimleri:

3-Kitapların yazım şeklini çok beğenmiştim bu arada. Kitap 2-3 sayfalık 100 küsur bölümden oluşuyor genelde ve bu kısa bölümleri çabucak okuyunca, sıkılma ihtimaliniz oldukça düşüyor ve nasıl okuyup ilerlediğinizi fark edemiyorsunuz bile. Yazım tekniğinin yanında, kitabın konusu ve karakterler de oldukça iyi. Seri boyunca 6 ana karakterimiz (Max, Fang, Iggy, Nudge, Gaz Adam ve Angel) var ve hepsi ayrı bir karaktere sahip. Başlarından çok kötü şeyler geçmiş olsa da çoğunlukla oldukça eğlenceli karakterler. Seri boyunca kitapları okuduğum esnada çoğu zaman yüzümde bir gülümseme olmuştu, hatta bazen sesli gülmüştüm ve evdekilerin bana tuhaf tuhaf bakmasına neden olmuştum. Serinin en sevdiğim yanı da bu olmuştu. Tüm bu eğlenceyle beraber, karakterler çoğu zaman diken üstündeler ve bela başlarını hiç bırakmıyor, aksiyon sahneleri oldukça hareketli geçiyor(işin içine kanatlar ve başka doğaüstü güçler girince gerçekten çok orijinal dövüş sahnelerine tanık olabiliyorsunuz) ve tüm bunlar olurken birden fazla duyguyu aynı anda yaşatıyor size yazar.

4-Serideki kitaplarda 3. kitaba kadar, gerek komedi gerekse aksiyon açısından sürekli bir artış vardı ve bu beni seriye iyice bağlamıştı. Ama 4. kitap biraz basit gelmişti bana. Kitabın başındaki ve sonundaki birkaç sayfada, küresel ısınma karşıtı birkaç söz ve bu konudaki bazı sitelerin adresleri verilmişti. Tabii ki yazarın böyle bir düşünceye kitabında kısaca yer vermesi oldukça hoş bir hareket olmuş. Ama sorun şu ki, tüm bu küresel ısınma protestosunu aşırı derecede, kurgunun içine de katmış. Tüm kitap boyunca kendimi uzun bir kamu spotunu okuyormuş gibi hissettim bu yüzden. Bu da oldukça rahatsız ediciydi ve 4. kitabı negatif şekilde değerlendirmemin asıl sebebi de bu oldu.

5-Bu seriyi yaklaşık 3 yıl önce okudum ve aklımda kaldığı kadarıyla, genel hatlarıyla birkaç bilgi vermek istedim. Elimdeki kitaplar bitince tüm seriyi baştan okumak istiyorum zaten. O zaman her bir kitabın ayrı ayrı incelemesini paylaşırım umarım. Şimdilik benden bu kadar..